
Bir felsefedir beşiktaşlılık
bazen 5 yaşındaki çocuğun hayata ilk isyanında saklıdır
bazen 14 yaşındaki yeni yetmenin ilk aşkında
siyahın eşsiz gizeminin yanına parlak bi ak olmaktır
özgürlüktür beşiktaşlılık
kartalın kanatları her yürekte saklı olsa
ne farkımız kalırdı
beşiktaşlılık bazen cılgınca sevınmek
bazense yureğin cıkıcak gıbı de olsa kafesinden
sırt sıvalazmaktır
koşulsuz koşullanmanın derinliğinde bir sevgi
aşkla başlayan sel karışır engin felsefeye
dürüstlük olur bazen,bazende kararlılık
en son duraksa delıkanlılık
tespıh sallamak kavga etmek değil bahsi-mevzu
herşeyi gözükara yaşamaktır kastim
işte boyledır bizim sevdamız
aşk bitsede bugun
uğramasamda mağbede
burnuma gelmesede kofte ekmek kokuları
varlıgımız karısmıs bir kere o engın denize
ne unutmak mumkun ne yenıden yasamak
gozumun onunde her sanıye bir film seridi misali
filmin ilk karesinde doktugum gozyası gozuktu
arman goğsumde
bayragın goklerde
sevdan dıllerde
yoklugun son nefesımde
ne mutlu beşiktaşlıyım diyene...

BeŞİktaŞ'li Olunmaz...beŞİktaŞli DoĞulur!...
1970'li yıllar... Beşiktaş'ın Türkiye Ligi'nde büyük krizler yaşadığı, büyük masraflarla meydana getirdiği güçlü kadrolara rağmen bir türlü şampiyonluğa ulaşamadığı, cileli yıllardayız...


"TARAFTAR", bilhassa futbolda, takımın 12. adamı olarak gösterilir... Doğrudur... Hele bu tanımlama Beşiktaş Taraftarı için yapıldığında, tam isabet bir değerlendirme demektir...
Türkiye'de, seyircisiyle en sağlam diyalog kuran, bütünleşen tek kulüptür Beşiktaş... Başka bir deyimle, Siyah-Beyazlı seyirciler kadar, bilhassa kritik maçlarda takımı ile bütünleşen, adeta O'nu zafere doğru yönlendiren bir başka "Tribün" göstermek zordur.
Beşiktaş seyircisi de kulübün prensiplerini yansıtan bir ayna gibidir tribünlerde... Atraksiyonu, abartmalı davranışları, kaytarmayı ve egoizmi hiç benimsemez... Kendini bilmez bazı çatlak seslere, bu gibilerin zaman zaman küfürlü haykırışlarına rağmen, genelde, takımını desteklerken, en güzel sloganları, en nezih şovları üreterek, statları renklendirmesini bilir.
Bazı cemiyetler tarafından komplekslerinin tabii sonucu olarak "Değişik Hüviyetler" le ve çirkin "Lakaplarla" tanıtılmak istenmesine karşı, Türkiye'de sadece futbolla değil, sık sık birçok branşta "En Centilmen Kulüp" gösterilmiştir.
Futbolda, Futbol Federasyonu ve diğer yan kuruluşlar tarafından, son yarım asır içinde tam 19 defa "CENTİLMENLİK KUPASI" ile ödüllendirilmesi, Tribündeki Seyircisinin de genel davranışı, aralıksız performansı ile orantılıdır...''

Haksızlığa uğradığı zaman, yumruğunu sıkan bir taraftar grubu vardır ama, sözde masum görünüşlü bazı rakip taraftarların uzun yıllar sürdürdüğü, "spora seks karıştıran hakaretlerine de peygamber sabrı göstermesi, onların olgunluğunu onaylatan en sağlam kanıttır... Açıkçası, Beşiktaş'ta "en büyük unsur" dur seyirci... Tribün, sahadan mert, dürüst ve cesur mücadele ister. Alın teri karışmış bir doksan dakikadan, bilek gücü ile elde edilmiş bir zafer bekler ve bu olgunun oluşabilmesi için, hiç durmadan takımını coşturarak, önemli ölçüde skoru kendisi belirler...
Sahadaki Beşiktaşlı ile tribündeki Beşiktaşlı, bir maçın tamamında aynı şeyleri hissettikleri içindir ki, sonuçta zafer kaçınılmaz olur... Bu Türkiye genelinde de böyledir... Beşiktaşlı için, "Ülkenin her yanında aynı anda, aynı şeyleri düşünen insanlar" denmesi, bu özelliğinden doğmaktadır...
BEŞİKTAŞ'LI için BEŞİKTAŞ, bu dünyada yaşanacak en büyük aşktır... Bu gerçeğin bilincinde olan TARAFTARLAR, siyah-beyaz camia, ne zaman bir krize girse, onu omuzlar, hatta sırtına alıp, düştüğü sıkıntı çukurundan çıkarıverir bir hamlede...

Küçük bir isyanla başladı benim Beşiktaşlılığım. Çünkü hep sarı kazanırdı
laciverti yada kırmızısı ortak olurdu sevinclerine. Ben hic siyahı görmedim cocukluğumda ,
Çevrem " seni gel fenerli yapalım " yada " seni cimbomlu yapalım " diyenler ile doluydu.
1994 yılında başladı bu feryat figan , sadece benim değil milyonların davasıymış meğerse..
Sevinmek icin sevmedik diyenlerin günüydü ogün. Yılların sessizliğine inat edercesine sokaklara
dökülmüş kucaklaşıyorlardı insanlar. Halaylar cekiliyor eğlenceler düzenleniyordu.. Koca bir karanlık devrin
bitip aydınlığa geçişini kutluyordu insanlar.
Gece sokağa çıkma yasağında bile stad kapılarında sabahlayanların , uğruna kilometrelerce
yol kat edenlerin , siyah ve beyazın aşkı için yanıp tutusanların , yıllarca siyasete
politikaya yenik düşmüşlüğün bir isyanıdı idi bu şampiyonluk. çünkü bu BEŞİKTAŞ'I BEŞİKTAŞ YAPAN
HALKIN ISYANIYDI ..
Sensin Benim Tek a$kim
Sensin Gecemi gündüzüme katip HaykIrdigim
Kimi zaman Can yoLda$im kimi Zaman arkada$im
Sensin Benim Her$eyim Hayatim
Sensin Benim Tek a$kim
$anLi Be$ikta$im..
Ugrunda ÖLmeyen FenerLi Olsun
Güne$ üstüme SeninLe dogsun
$u Kalbimde bir tek yer vardi
DoLdurdun O yeri
Feda Olsun Sana Be$ikta$im.

Unutmamak Lazim
Büyük Adam Tayip Erdogan DiyenLere Biz kar$iLik oLarak
TEK ADAM ATAM Dedik..
Fenerbahce Cumhuriyeti diyenLere
TÜRKIYE CUMHURIYETI'ne ho$ geLdiniz diye Cevap Verdik Daha bir cok BöyLe VeriLmesi Gereken CevapLari Verdik
Gerek Sahada Gerek Saha di$inda Ama asLa Sessiz KaLmadik..
HaksIzLiga $erefsizLige EyyamcILiga En güzeL CevabI vermesini her zaman biLdik.Bu yoLa CanImIzi Koyduk.Amaa
KendiLerini Padi$ah SananLar Bir numara SananLar Sagda SoLda Rüzgar YapanLar Bizi Kar$iLarinda görünce neden geri yapar.
Her Zaman KoLpaLik yapIp Beste CALip KendiLerini Büyük gören ezikLer Neden hiç dü$ünmezLer gün geLir devran Döner Bu yapiLanLarin HesabI KendiLerine SoruLur hiç dü$ünmezLer.
Dü$ünmesiLer BiLdikLeri gibi Okuyup BiLdikLeri gibi Calip biLdikLeri gibi oynasinlar YaLan SeneryoLarini..Biz ALi$tik Bu OyunLara Sadece güLüp geciyoruz artIk egLenmesinide biLiyoruz sayeLerinde.!!!
...tEk gErÇeK BeŞiKtAŞ...